Müjgan
Dur Müjgan,
Deli rüzgarlar gibi esip eğme dalımı
Ben o eski fidan değilim kökleri ile toprağa sıkı sıkı sarılan
Kırılırım.
Her parçamı ayrı ayrı daha yeni yapıştırmışken hayat
Düşerim elinden kaldırımlara kristal bir vazo gibi
Dağılırım.
Dur müjgan dur.
Bunca yılın sarhoşluğu sinerken bedenime
Acıma
Sek doldur şişeye bakışlarını
O zaman
Bak nasıl ayılırım.
____________S.Esin
1
Dudakların değdiği kadehler
Yaban eriği tadında.
“Yaban eriği tadında anason mu olurmuş?” diyorlar
Akşam beraber demlendiklerim.
Nerden bilsinler artık
Rakının yeni tadı
Senin dudaklarında.
2
Tozlu zamanların ötesinden mi geliyorsun
Bu ne yorgunluk
Ne bu telaşın
Babil’de durakladın mı yolcu
Üzümün karasına benziyor kirpiklerinin rengi
Yayından fırlatılmaya hazır oklar gibi
Saplanır yüreğime
Masallarda sevdaya engel oluyor ya dev
Dudakların ateş
Bakışın alev
3
Eğer,zindanında çürütmek istiyorsan aşkın
Efsunluyum bilesin
Demir parmaklıklarla kanka oldum gecede
Kar etmez tutsaklığım.
Çektireceksen eğer
En büyük ceza bakışların olur bilesin
elektrik verilmiş gibi bir şey
Bakışlarınla Çektiğim İşkencede
4
En çok boğularak ölmekten korkarım
Nefes alamamak bir daha sensiz
Görememek bir daha seni
Koklayamamak bir daha rengareng çiçekleri
Tadını çıkaramamak kırların bayırların
Yok olmak
Tadına varmadan bir daha baharların
En çok boğularak ölmekten korkarım.
Nefes alamadan kıvrılmak bir yerlerde
Belki küçük bir dere
Belki de denizlerde
Ne feci kapılmak girdabına olmayan yarınların
Daha kötüsü ne olabilir ki kaybedilecek
Öpmeden ölmek
Böyle yangın yeriyken dudakların.
En çok boğularak ölmekten korkarım.
Okyanus misali
Öyle derin,
Öyle derin ki bakışların.
5
Taşımıyor yelkovan ağırlığını hasretin
Geçmiyor saatler
Azaba dönüşüyor sensiz geçen her zaman
Uzadıkça uzuyor günler geceler
Teselli etmiyor beraber dinlediğimiz şarkılar beni
Özledim seni
Ne yana dönsem sen
Seninle karşılaşıyorum dokunduğum her yerde
Aynada aksi kalmış gözlerinin
Bardakta dudakların
Kokun sinmiş odamdaki tüm eşyalara
Yokluğun aratmıyor ölümden ötesini
Özledim seni.
Döndüğünde geçer mi hasreti kayıp zamanlarımın
Sarılsam sana
Büsbütün yanar küle mi dönerim yoksa?
Yoksa;
Biter mi çaresizliği bu yorgun kalbimin
Öyle ise haydi
Şimdi uzat bana ellerini
Özledim seni.
Yeniden coşar mı dereler
Sular,köpürerek geçer mi köprülerin altından.
Yine taşır mıyım eskisi gibi
Taramak için saçımı,arka cebimde taşıdığım
Kırık dişli tarağımı
Platonik sevdiğim bütün aşklarım gitsin
Melike,Taliha, Ayten hatta;
Cahide bile.
Müjgan gitmesin yine de
Yeniden aşık olabilir miyim o zaman
Lisedeki o çocuk (Seyfo) masumiyetinde.
__________S.Esin
Sonra son arzun nedir diye seslendi cellat.
Kırk katır mı,kırk satır mı?
Hatır ulan hatır.
Hani kırk yıl hatırı vardı bir fincan kahvenin?
Hani
Vefanız bu mu?
Birlikte ne kahvehaneler inşa ettiniz oysa.
Unuttunuz mu?
___________S.Esin
Özlüyorum seni sevgili
Özlüyorum geceden de kara saçlarını
En çok ta….
Gözlerini özlüyorum.
Derin,derin içime akan…
Sağ yanım yaralayıp
Sol yanımı ince,ince kanatan
Seyfettin Esin
Men bilirem kader değil
Yazgı değil orada yaşananlar.
Göz yaşı karışmış Van Gölü’nün suları daha da tuzlu bu gün
Acılar tarih kadar eski
Dinmedi gitti bir türlü Nemrut’un öfkesi
Dinmedi.
………….
Vanlıyam,şanlıyam
Kaderi kanlıyam..
Seyfettin Esin
Dokunma
Dokunursan yanarım
Ellerim,dudaklarım,tenim ateşler içinde
Sen
Böyle baştan ayağa Benzin
Nefesin körük gibiyken
Dokuma
Küle dönerim
AHVAL
Kaşları,kirpikleri kapkara
Japon bir kız öldü depremde dün
Ailesinden uzak
Dünyanın öbür ucunda.
......
Saçları sarıya boyanmış bir başka kız
Zehir saçmaya devam ediyor
Ölenlere haddini bildirerek
Dünürün televizyonunda
Mutlu olduğum anlar o kadar az ki..
Hiç mutlu olamadım dersem
Yeridir.
Allah kahretsin.
Zamanında gerçekleşmedi hiçbir beklentim.
Hiçbir otobüse tam zamanında yetişemedim.
Saatim hep kavuşmaya
Birkaç dakika geridir.
……
Seyfettin Esin
Fitne fesat hep onda
Haram mı dersin,hırsızlık mı?
Karıştırır durmadan bakara ile makarayı
En çok ta,
Orada rezil olacaklar dillendiriyor nedense
Mahkeme i Kübra’yı.
_________S.Esin
Sıkıntılı bir cennet vesselam
Koşulları çok ağır çok
Müjgan’ın başını örtmek gibi bir avantajı var
Benim o da yok.
Ne kafa kesmesini bilirim ben
Ne de eteğinden tutarak gidebileceğim bir şeyh.
Dilim peltekleşir yalan söylersem
Çalsam yüzüm kızarır
Anlayacağın benim için cennet
İmkansızdır.
___________S.Esin
Kutsanmış yalanlar
Çarmıha gerilmiş İsa,attan düşen Hüseyin
İlk kurbanı değil Tanrılar adına işlenen cinayetlerin
Lıkır,lıkır kan içenler
İsa’da ekmek ve şarap
Hüseyin’de ise suyun kıymetini ne bilsin?
___________S.Esin
Müjgan kapanacakmış
Kapansın da kimseye karışmasın aman
Ne bir Bedevi çadırında yemek pişiren kadının
Durması gereken yer,
Ne de Ebu Hişam’ın çadırına düşen çiğ damlasının hikmeti değil
İlgilendiğim.
Bir tanrı bilirim ben
Kullarına kin güden Tanrılarınızdan olmayan.
Bir tanrı bilim ben yücelerde
En yücelerde
Gündelik pisliklerinizle uğraşmayan.
______________S.Esin
Tanrıların savaşında galip gelen kim şimdi?
Artemis’in esir alındığı doğru mu?
Apollon kaçmış diyorlar.
Ya Afrodit;
Ah afrodit,uyarmış ve bırakma demiştim elimi.
Zeus neden bu kadar öfkeli.
Her zaman galip gelen o değil mi?
___________S.Esin
Na yani bu kadar mı?
Fethettik,at oynattık.
Ne bu ya,oyuncak mı?
Çaldık mı hiç geçerken kapısından kavimlerin?
Paldır küldür dalarken yatak odalarına destursuz
Giyinmesine bile fırsat vermedik Müjgan’ın
Zaferler kazandık hep.
Bu kadar mı?
Peki kaç canı yok ettik belki de düğünlerin arifesinde
Kaç kez kirlettik mahremiyeti dünyanın
Bilen var mı?
__________S.Esin
Saatler geri alınmış bu gün
Komik olmayın
Ne işe yarar geri alınması saatlerin.
Alabilirsen
Yılları geri al.
Ne alemi var insanların duyguları ile oynamanın
20 Yaşına dönersem tekrar
Gör o zaman nasıl AQ dünyanın
_____S.Esin
Dokunma
Dokunursan yanarım
Ellerim,dudaklarım,tenim ateşler içinde
Sen
Böyle baştan ayağa Benzin
Nefesin körük gibiyken
Dokuma
Küle dönerim
_____S.Esin
Men bilirem kader değil
Yazgı değil orada yaşananlar.
Göz yaşı karışmış Van Gölü’nün suları daha da tuzlu bu gün
Acılar tarih kadar eski
Dinmedi gitti bir türlü Nemrut’un öfkesi
Dinmedi.
………….
Vanlıyam,şanlıyam
Kaderi kanlıyam..
Seyfettin Esin
Geleceksen gel.
Öyle çat kapı rüzgar misali.
Kapıdan,pencereden girer gibi gel.
Havalandırır gibi odamı
Uçur bütün perdelerini camdan dışarı
Gönlümün
Gel.
Gelmeyeceksen......
Aslında yok öyle bir şansın
Gelmeyeceksen diye bir şey yok
Ge le cek sin hem de
Tıpış,tıpış
Güzel,güzel
Gel.
Seyfettin Esin
BOŞ HAFTA
Çarşambaları sevmiyorum
Hoş.Perşembeleri sendiğim de söylenemez.
Cuma mübarek gün.ya
Onu konunun dışında tutuyorum.
Pazartesi ve Salıda hiçbir beklentim gerçekleşmedi
Her şey ters gidiyor bu hafta.
Nedenini anlamıyorum...
Ne kaldı geride
Cumartesi Pazar
Onları da ben yok sayıyorum
Seyfettin Esin
Yağmur yağıyor
Yerler ıslak
Her an kayıp düşebilir yüreğim ayaklarına
Kırılabilir umutlarım
Darmadağın olurum.
Yerler ıslak
Yağmur yağıyor.
Sen dökülüyorsun damla,damla şemsiyemin saçaklarından
Sen yağıyorsun geceden üzerime
Sen aldırma
Yağ üzerime yine de
Rahmet,rahmet
Yoksa
Nasıl tamam olurum?
Seyfettin Esin
Vay beee..
Ne kırağıymışsın sen
Hani acı patlıcanı kırağı çalmaz derler ya
Yalanmış
Acı patlıcan,eski toprak hikaye.
Öyle bir çaldın ki acı patlıcanı sen.
…….
Baksana
Darmadağınığım.
Seyfettin Esin
Özlüyorum seni sevgili
Özlüyorum geceden de kara saçlarını
En çok ta….
Gözlerini özlüyorum.
Derin,derin içime akan…
Sağ yanım yaralayıp
Sol yanımı ince,ince kanatan
Seyfettin Esin
AHVAL
Kaşları,kirpikleri kapkara
Japon bir kız öldü depremde dün
Ailesinden uzak
Dünyanın öbür ucunda.
......
Saçları sarıya boyanmış bir başka kız
Zehir saçmaya devam ediyor
Ölenlere haddini bildirerek
Dünürün televizyonunda
__________S.Esin
Mutlu olduğum anlar o kadar az ki..
Hiç mutlu olamadım dersem
Yeridir.
Allah kahretsin.
Zamanında gerçekleşmedi hiçbir beklentim.
Hiçbir otobüse tam zamanında yetişemedim.
Saatim kavuşmaya hep
Birkaç dakika geridir.
……
Seyfettin Esin
Doğar büyür ve yaşlanırız
Zemheri ayında sıcacık kuzineli bir soba
Elde demli bir bardak çay
Ve o demli çay kıvamındaki anılarınızı katıp bardağın içine
Şeker niyetine,
Karıştırır,karıştırırız.
.....
seyfettin Esin
Eksi kaç derecedesin sen.
Soğuk mu orası?
Üşüyor musun?
Isıtmadı mı hala bombaların yarattığı cehennem
İklimini.
Nemrudun öfkesi bu gardaş
Bin yıldır böyle
Kendin keseceksin göbeğini
Bir şeyler umma başını kaldırıp ta baktığın semadan
Çaren yok
Kendin çizeceksin kaderini
Seyfettin Esin
Hep illegalite hep illegalite
Oysa ben masumum.
Mevsimlerde
Çiçekler iklimlere göre açarlar da
Karafiller suçlanmış bir gerilanın cenazesine fırlatıldığından
Anarşist çiçek diye kazınmış beyinlerde
Üstelik kızıl
Kıpkızıl rengiyle soluyor atıldığı sokağın diplerinde
Faili meçhul bütün renklerin şimdi
Bütün renkler yeşilin Sadece yeşilin hakimiyetinde
Ben susar,kabuğuma çekilirim de
Kızıla dönüşüyor her yıldız
Kimi zaman bir atlas kimi zaman bir bere üzerinde
_________________S.Esin
______Yeni Yıl
Geçen sene de umut etmiştik
Bir şeyler düzelecek diye.
Değişen bir şey yok.
Her şey eskisi gibi duruyor olduğu yerde.
Dün başkası yiyordu biz bakıyorduk,
Bu gün de başkaları.
Yiyenin Müslüman ya da komünist olması
Bir şeyi değiştirmiyor.
Düzen böyle kurulmuş,hayat böyle gidiyor.
İş bulamadı diye Müjgan hala bunalım da.
Sultanım gemi alır
Çok ta Müjgan umurunda.
__________S. Esin
Onlar İbrahim’in çocukları
Nemrut’a haddini bildiren İbrahim’in
Ama …
Binlerce senedir dinmedi öfkesi Nemrut’un
Kan kusturdu.
Ölüm oldu yağdı Mezopotamya’ya.
Kimi zaman Pehlevi’ydi İran’da
Kimi zaman Saddam
Kimi zaman kıravatlı İsmet’ti Dersim’de
Simdi de Uludere’de
Mancınıkla atılmadı ateşe onlar.
Mancınıkla ateş yağdı üzerilerine
Ve.. cansız yere düştü tam 35 can
35 can İbrahim’e kavuşurken bu sabah
Şimdi…..
Nemruda inat haykırıyor Mezopotamya
“ LA İLAHE İLLALLAH ”
Seyfettin Esin
Tapınak duvarlarını süsleyen her motif
Gülüşlerinin rengi
Tebessümünün farklı bir yansıması olmalı
Ey Babil’de kaybettiğim sevgili...!
Tanrıçası aşkın ve ateşin.
Müjdecisi Zagros’lardan yeni doğan güneşin.
Gel tut artık
Çözülsün buzları ellerimin
Gel de dinsin artık bu,acısı yüreğimin
________S. Esin
Yapma Berivan
Esme böyle deli rüzgarlar misali üstüme
Bilemezsin kırılır
Körpedir tomurcuklarım.
Sen esince erimeye başlar karlar
Fırat bir başka coşar sonra.
Bambaşka bir aşka bürünür Mezopotamya
Yokluğunda yangın yerine döner Babil.
Ateşler içinde yanar dudaklarım
Sonra
Gelincikler açar tarlalarda
Dudaklarının kızıllığına bürünür dünya
Sonra…..Öpmezsem
Çocuklar gibi oturur ağlarım.
Sonra kırmızıya çalar bütün acılarım.
_____________S.ESİN
_____KIRK ___//
Kırk yıl düşünseydim aklıma gelmezdi
Kılı kırk yararak seveceğimi seni
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var ya…
Kırk yılın hatırına
Kırıp gönlünün zincirlerini
Gel bana.
Kırk bir kere maşallah diyeyim de
Nazardan korunasın.
Ay gibi parlıyorsun baksana.
Kırk katır mı kırk satır mı deseler
Koymaz o kadar
Senin
Arkanı dönmek kadar bana
Kırk küp
Kırkının da kulpu kırık küp
Of ya….
Ne yapıyorum ben.
Hani deli olurmuş ya
Birine kırk gün deli dersen eğer
Kırk gün önce esiri oldum ya gözlerinin.
İyi değilim ben.
Bu iş kötüye gider.
Amaaan..! Olsun be..!
Senin için deli olmak bile
Dünyaya değer.
____________S.Esin
Sen bez bebeğini al
Ben topacımı
Yaşımızı Kapatıp misafir odasına
Yaprakları dökülmüş kavağın dibinde gidelim yine
Çocukluğumuzu yaşamaya
Evcilik oynayalım ama,
Çocuk yapmadan evcilik oynayalım
Baksana
Ülke kan gölü
Bir yanda faili meçhuller
Diğer yanda adam boğazlatan ekonomik krizler
Gözaltılar
Sonra özel yetkili savcılar…
…….
Haksızlığa,zulme çocuklarımızı hiç doğurmayalım
Seyfettin Esin
HAYALPEREST
Hayalperest bir adamım ben.
Deneyin
Hoşunuza gideceğinden eminim
Sizin de….
Bir kalemde dünyayı yaratırsınız yeniden.
…
Kapatın gözlerinizi
Gülümsetin hüzünlü tüm insanları
Ne Somali de açlık bırakın
Ne de Filistin’de göz yaşı
hayal edin. Korkmayın
Egede emekçi bir ananın endişesi bitmez
O endişeyi
Diyarbakır’daki ananın korkularında yıkamadan
Sınırsızca kurun barış hayallerini
Avazınız çıktığı kadar bağırın barış diye
Tutuklanır mıyım korkusunu hiç yaşamadan
Seyfettin Esin
Mürekkebi daha kurumamış ferman.
Cam kenarında iki beyaz Güvercin,
parçalanmış bedenlerden etrafa saçılmış 14 yaşındaki bir çocuğun parmağının dibinde biten lale….
Failler namaza durmuş bir Cuma vakti...
Dışarıda,Onları “Allah-u Eber”lerle alkışlayan bir sürü “vatansever” dalkavuk.
Roboski,hala “vatan haini”…
Katırlardan etrafa saçılan sigaralar ise,ıslak.
İçilmiyor artık.
__________________S.Esin
En güzeli de |
|
Kaç asırda insanana döndü maymunlar bilmiyorum ama |
|
Eğer yanılmıyorsam birkaç saate kalmaz ülkenin genelinde OHAL uygulamasına geçilecektir. Bu da istediğin gibi yazamaz ve hareket edemezsin anlamına geldiğinden Şiirli günlere yelken açacağız gibi görünüyor. Na’palım: |
Ta nereden getirmiştik tohumlarını sevdanın. |
AKP’ye oy verdi Müjgan |
_____AFFET |
. |
_______Bekle Müjgan |
|
___Sonunda anladım ki |
|
_____Sevgililer günü bu gün |
_____Alperin dinletisi var bu pazar |
En güzeli de
Ayrı yataklarda sarılmak sana.
Seninle uyumak bombaların patladığı gecelerde.
Karanlıklarda infaz edilirken birileri.
Seninle sarhoş olmak bir yerlerde
En kötüsü de
Yoruldum artık her sabah hesap vermekten
"Bu sarı saçlar kimin?" diyor karım
Bu sarı saçlar.
Ah……
Okşarken dökülmüşler istemeden
Müjgan’ın diyemiyorum
Yastığıma serpilmişler geceden.
___________S.Esin
Kaç asırda insanana döndü maymunlar bilmiyorum ama
Daha birkaç saat bile geçmeden maymuna dönüştü çok şey
Akıl uzak... Gelişmeleri anlamaktan.
Dallarda park yeri aranıyor şimdi
Trafiği felç etti şempanzeler
Oraya buraya zıplamaktan.
Timsah kaynıyor bu nehir.
Verimli otlaklar tamamı hep karşı tarafta nedense.
Sal kiralasak, olmaz
Etik değil, karşılığında birkaç kurban verip geçmek karşıya
Yarıp suyu karşıya geçmek en doğrusu ama,
Göze almıyor kimse.
Sözde dinlenecek,kafayı çekecektim bu hafta.
İçim yanmazdı bu kadar
Umurumda olmazdı da....
Müjgan karşı tarafta.
____________S.Esin
Bir sevgilim var arada bir aldatan
Ona yazarım artık
Adını da vereyim sorun yok (Müjgan)
Zaten her kes biliyor.
Sık boğaz etmez Gel dediğimde geliyor.
Bombalar yağarken şehirlere bir yerden
Sadakat buluyorum o müşfik ellerinden
________.esin
Mancınığa takılı İbrahim’dir Lice
Ateşe atılan.
Bir yanda cayır,cayır yanan börtü böceğin çığlıkları
Öbür yanda
Sarayın duvarlarında yankılanan
Nemrud’un kahkahaları
___________S.Esin
Müjgan kafaya takmış
Görmek istiyorum oraları diyor..
Oraları dediği,memleketim
Yukarı Mezopotamya.
Şimdi….
Boş ver adım başı kontrol.Sıkılırsın
Yol boyunca devriyeler var desem
Küsecek
Götürmesem,
İzleyip “Dünürün” TV sinden haberleri
Nefret edecek.
...Seyfettin Esin...
_______Roboski’de Aralık ayıydı
Bunca soğuğa rağmen sıcacık umutları vardı.
Liseye gidiyorlardı.
Genç çocuklardı.
Bilmezlerdi savaş uçaklarının
Ölüm kusacağını.
Önce hayalleri,
Sonra da gözleri karardı.
Birilerinin çocukları keyf sürerken vatanda
Aynı vatanda onların sağa sola dağılmış
Kolları,bacakları
Parmakları toplandı.
Uçak utandı,bomba utandı.
Uydular,Heronlar,uzay utandı.
Terörist değip çıktı birileri işin içinden
Yüzleri kızarmadı.
Hiç utanmadı
___________S.Esin
______Kayıp aranıyor..
Tam 364 gün geçti aradan.
Hala bulunamadı sorumlusu
Roboski’nin.
“Bulanların,ya da yerini bilenlerin
İnsaniyet namına bildirmeleri
Önemle duyurulur.”
Çünkü,
Tonlarca kaçak mal indirirken birileri limanda,
Hala savaş uçaklarıyla parçalanması gereken
14-16 yaş arası
Katırlarla sigara taşıyan çocuklar var sınırda
_________S. Esin
______Ortadoğu karışmış diyorlar
Bana ne?
Birikmiş borçları gelecek aya ertelerim
Olur biter.
Vergilere ise,en çok icra gelir
Asmayacaklar ya ödemedim diye…
Aklın varsa sen de ödeme.
Bilal yeni bir gemi almış diyor gazeteler
Hayırlı olsun...Ki,yakışır da şehzademe
Merak etme
Bunca zaman cunta ile yaşadık
Bir zamanda dikta ile yaşamaya alışırız
O mahur beste çalar
Müjgan’la ben ağlaşırız.
_________S.Esin
_Müjgan’ı nereden tanıyorsun diyor
Gülüyorum..
___Mahurdan diyorum
___Hangi terör örgütünün açılımıdır diyor,mahur.
___Dur.hele dur.
___Midem hasta oraya vurma
___Anlatayım dur.
Memleket kurtuldu bu sayede
Ama
Müjgan’la ben ağlaşırız yinede.
_________S.Esin
____Yalan yok
Müjgan’la beraberdim dün gece
O mahur beste çalıyordu,ben içiyordum.
Müjgan ağlayadursun
Ben,vazgeçip ağlamaktan
Şöyle bir yeni zam haberi duysam da
Ağız dolusu küfretsem diyordum.
_________S.Esin
_Üşüyorum
Parmaklarımın arasından sigaram
Donarak düşüyor yere.
Takırdayıp duran dişlerimin arasındaki şarkı,
Hala Siverekli çocuğu anlatıyor
Okul yolunda.
Hani,artık bitse bu ayrılık
Gelsen….
En azından nefesinle ısınırdım diyorum.
Baksana
Donuyorum..
__________S.Esin
_Dün yoktun
Sokakta kimse yoktu
Boş kaldırımlarda çöp karıştırıyordu
Kediler..
Sen yoktun diye
“Pause” butonuna basılmıştı hayatın sanki.
Kıyameti kopmuştu gönlümün bir kere
Fark etmediler.
_______________S.Esin
__Kara kış terör estiriyor memleketimde
Nemrudun üç bin yıllık öfkesi bu Mezopotamya’da.
Hala çaresiz İbrahim’in çocukları
Bunca zulüm yetmezmiş gibi,
Şimdi
Beyaz eşkıya da faili meçhul peşinde.
Bazen Ağrı’da bir sabinin üşüyen elleri,
Bazen de Siverek’te
Okul yolunda kara basan terliklerde
___________S.Esin
___Muhalif bulutlar sarmış kenti bu gece
Biber gazı yemiş ruhumdaki militan
Yorulmuş elleri taş atmaktan
İçimdeki çocuğun
Aralıksız o mahur beste çalıyor bir yerlerde
Hala kurumadı.
Islak gözleri Müjgan’ın
Sormayın iyi değilim bu gün
Güvercinler kesiliyor kasaplarda
Satmışım anasını dünyanın
_________S. Esin
____________
Bir nağme yükselmeli o gece
Gökyüzüne.
Yıkanmalı,en duru sularında şiir pınarının
Dünya.
Biliyor musun kadehlerde duygu içeceğiz o zaman
Ben ve yüreğim
Yani.iki kafadar…..
Dinlerken mest olsam seni evlat
Sarhoş olana kadar
_______S.Esin_
Direnişin utandıdıyor üç öğün yerken bizi
Açılmıyor artık gözlerin görüyorum
Ellerin dünyadan koptu kopacak
Kemiklerin ardından koşturan itler misali
İhale kovalayan namussuzlar
Seni hiçbir zaman
Anlamayacak
______S.Esin
______Cocukluğum
Badişan’ın serin sularında boğuldu yıllar önce..
Hiç ihanet etmedim sevdasınamemleketimin
İnan.
Çerçeveleyip kabime gömdüm resmini
çaresizliğn
Buna şahittir Süphan
__________ S.Esin
_Bir yanımda Süphan
Diğer yanım Vangölü.
Arkamı dönmüşem şerefsizliğine dünyanın.
Duygularım,
Akacak toprak damların hüznüyle yaralı
Yağmur boşaltacak birazdan çünkü
Esmer bulutları Mezopotamya’nın
_________________S.Esin
__Bir başkadır sarhoşluğu şarabın
Üzümleri, Babil’in asma bahçelerindense
Bin yıldır ayılmamam ondan
Bin yıldır seni okudum her kitapta
Bu yüzden yüzüm hep Mezopotamyaya dönük
Fırat’ın sularında döner dururum bir girdapta.
S.Esin
Defalarca gözyaşımla anlatmak istedim sana
Olmadı.
Duvar diplerinde boyun büküşlerim
Yağmurda sırılsıklam oluşum da yetmedi.
Hala yasak
Dilim hala kelepçede sevgili
Nasıl anlaşılsın ki sevdam
______S.Esin
Adem ile Havva’dan başlamış diyorlar aşk.
Bu yüzden değerliymiş.
Unutma
Ne sen Havva’sın, ne de ben Adem
Havva’nın dekoltesi problem yaratmıyordu.
Kuaför takıntısı da.
Hem ben…
Elmayı da hiç sevmiyorum.
_________S.Esin
DUR İHTARI
Haber bültenlerinde bir yalan vardı
Ağız birliği ile söylenen
“Dur ihtarına uymadığı için ateş edilen”
….
Ölenlerin yerine yemin ederim
Dur ihtarı yapılsaydı duracaklardı..
Ama nedense
Daha ağır basıyordu öldürme isteği
Bir kez daha anladık
Dinli gibi görünen dinsiz medyanın yalanını
Ve hiçbir olay öncesi,
Dur ihtarının yapılmadığını.
Seyfettin Esin
Amerika istedi diye satmışız bütün değerleri.
Başımız secdedeyken hesap etmişiz
Çapraz kurları en reel faizleri
Son model otoları başımızdaki türban ile sürmüşüz.
Kuş sütünün eksik olduğu sofralarda
Sohbetler düzenlemişiz islam adına.
Böyle Müslümanlık olmaz diyenlere
Bin ladin gibi terörist mi olalım
"ILIMLI İSLAMIZ" doğrusu da budur demişiz.
Seyfettin Esin
Denizleri darağacında astık.
Sokaklarda yürüdük.
Bağırdık çağırdık.
Kontrgerillaya göz yumduk.
Kaç kez komünizm gelmesin diye Bu aziz memlekete
Darbe üstüne darbe yaptık.
Dinsiz ilan ettik bütün devrimcileri
İmansız dedik
İkindi namazı sonrası camii avlularında
Allah razı olsun Amerikadan
yoksa halimiz nic'olurdu...
Seyfettin Esin
SENDE BİR ŞEY VAR
Kendini bir tutma diğer kızlarla
Onlar sadece kız
Sen kızdan da ötesin
Bir haziran akşamında kıyıya vuran
Kanadı kırık bir martının çaresizliğinde yüreğime
Sığınacak sıcacık bir yuva gibi
Açtın ya kollarını
Yeniden dirilttiğini beni bilemezsin.
Onlar sadece kız
Sen
Kızdan da öte bir şeysin
Bir bahar sabahı ufuktan doğan güneş,
Dalda açmış tomurcuk
Yaprağa düşen çiğ
Yüreğe düşen ateşsin bir orman yangınında
Geriye kalan…
Onlar sadece kız
Sende bir şey var onlarda olamayan.
Seyfettin Esin
Koş çocuk koş..
Az kaldı ne olur dayan.
Neredeyse yakalayacak
Belki sırtına,
Bekli de kafana cop yiyeceksin
Belki öncekilerin yaptığı gibi bükecekler ince bileklerini
Kolun kırılacak
Koş çocuk koş Belki kurtulursun
Yoksa
Narin bedenine sıkılan biber gazı ile
Ciğerlerin patlayacak
Annen
Kız kardeşin sarılıp bedenine
Kefenine göz yaşı döküp ağlayacak
Koş çocuk koş
Bunun geri dönüşü olmayacak
Çünkü yakalanırsan
Vatan bölünmekten kurtulacak
Zaman gazetesi yazacak
Samanyolu Haber
Başarılı bir operasyon sonucunda
Azılı bir terörist kıskıvrak yakalandı diye
Haber yapacak
Koş çocuk koş
Terör örgütüne yardım ve yataklıktan hakkında
Mahkeme kurulacak
Sonra gönderecekler Pozantı cezaevine
Hayatın kararacak
Koş çocuk koş
Baksana arkandakine gözü dönmüş
Aldığı talimatla ödül alacak
Hadi canım ha gayret
Hadi bastı bacak
Terörist olmadığını ispatlayamazsın
Kimse inanmayacak
Beklide Uğur Kaymaz misali
Arkadan 13 kurşun girmiş bedeninin yanında
Bir kalaşinkof oturtulacak
En acısı da bu koşuşturmada
Failin …
Asla bulunmayacak
Koş çocuk koş
Koş lütfen
Ha gayret
Koş
Koş
K.
O.
Ş.
Seyfettin Esin